Anahtar Parti İl Başkanı BİCE'den Su Krizi Uyarısı: "Su Milli Güvenlik Sorunudur!"

BİCE, bilinçsiz su tüketimi, ruhsatsız su kuyuları, tarımsal israf ve uluslararası baskılar nedeniyle Türkiye’nin hızla su fakiri bir ülkeye dönüştüğünü belirterek yetkililere acil önlem çağrısında bulundu.

"Fırat ve Dicle Üzerindeki Tehlikeye Dikkat Çekti"

Türkiye’nin su yönetimi konusunda uluslararası baskılarla karşı karşıya olduğunu dile getiren İl Başkanı BİCE, özellikle Fırat ve Dicle havzasındaki risklere dikkat çekti. Türkiye’nin toplam su potansiyelinin yaklaşık üçte birinin bu bölgede bulunduğunu ve hidroelektrik enerji üretiminin büyük bölümünün buradan sağlandığını ifade eden BİCE, "2014 yılında yürürlüğe giren BM Su Yollarının Ulaşım Dışı Su Kullanımına İlişkin Sözleşme ve AB müzakereleri kapsamında Türkiye'ye su politikaları konusunda çeşitli dayatmalar yapılıyor. Ayrıca Suriye’nin doğusunda kurulması planlanan devletin uzun vadeli hedeflerinden biri de bu havzada genişlemektir. Türkiye’nin bu konuda çok daha güçlü bir diplomatik duruş sergilemesi gerekiyor" dedi.

Kuruyan Göller, Tarımsal Çöküş ve İklim Krizi

İl Başkanı BİCE, Türkiye’de iç su kaynaklarının hızla azaldığını belirterek 186 gölün tamamen kuruduğunu ve Tuz Gölü, Akşehir, Sapanca, Manyas, Beyşehir, Eğirdir ve Burdur göllerinin büyük tehlike altında olduğunu ifade etti. Yanlış sulama politikaları ve sanayi atıklarının su kaynaklarını yok ettiğini belirten BİCE, "Kuruyan göllerin yarattığı ekolojik yıkım, hava kirliliğini artırıyor ve tarım sektörünü çöküşe sürüklüyor. Türkiye’nin mevcut su kaynaklarını koruması yetmez, aynı zamanda deniz suyu arıtma tesisleri ve gri su geri dönüşüm projeleriyle su arzını artırması gerekiyor" dedi.

Anahtar Parti’den Acil Çözüm Çağrısı

Su krizinin Türkiye’nin geleceğini tehdit ettiğini vurgulayan Anahtar Parti İl Başkanı BİCE, suyun stratejik bir unsur olarak ele alınması gerektiğini belirterek şu çözüm önerilerini sundu:

✅ Sınır aşan Fırat ve Dicle nehirleri için ulusal su stratejisinin oluşturulması ve diplomatik adımların atılması, 

✅ Ruhsatsız su kuyularının kayıt altına alınması ve denetimlerin artırılması, 

✅ Yeraltı su rezervlerinin korunması ve izlenmesi, ✅ Yeraltı baraj sayısının artırılması ve modern tarım tekniklerine geçişin sağlanması, 

✅ Deniz suyu arıtma ve gri su geri dönüşüm projelerinin yaygınlaştırılması, 

✅ Su yönetimini tek çatı altında toplayacak “Su Bakanlığı”nın kurulması.

"Su Krizi Artık Bir Tercih Değil, Zorunluluk!"

Su krizinin yalnızca bir çevre meselesi değil, aynı zamanda Türkiye’nin jeopolitik ve ekonomik bağımsızlığını doğrudan etkileyen bir faktör olduğunu belirten İl Başkanı BİCE, "Suyun stratejik bir unsur olarak değerlendirilmesi artık bir tercih değil, zorunluluktur. Türkiye, su yönetimini sadece yerel bir mesele olarak değil, küresel güç mücadelesinin bir parçası olarak ele almalıdır. Eğer bugünden önlem alınmazsa, Türkiye sadece ekolojik bir felaketle değil, su kaynaklarının uluslararası pazarlara açılmasıyla milli egemenliğinin zedelenmesi riskiyle de karşı karşıya kalacaktır" diyerek yetkililere ve kamuoyuna çağrıda bulundu.